“…
25 [Haziran]
İleri hatta bulunan 3. Tabur’a gittik. 9. Bölük’ün siperlerini gezdim. Fena değil, pek de iyi değil ya. İrtibat yolları muntazam değil. Siperler de nispeten ihmal edilmiş, yollar pek dar.
Bir gemiden bugün balon çıktı. Kaç gündür gözükmüyordu. Çanakkale’ye epeyce 28’lik mermi attı. Nihayet balonun gözlemi neticesinde Çanakkale’yi buldu ve atılan mermilerden yangın çıktı. Bakalım kaç saat devam edecek?
Tayyareler şimdi de bombadan başka iki şey daha kullanmaya başladı.
Bir tanesi; gördüğü ordugâha ok biçiminde çelik ve gayet sivri uçlu çok sayıda üç yüz, dört yüz demir parçaları (kurşun kalem gibi) atıyor. İnsan, hayvan neye isabet etse hemen delip geçiyor. Hatta geçende bir yük hayvanına isabet etmiş, sırtındaki semeri ve hayvanı delip yere saplanmıştır.(18)
Diğeri de; gayet güzel, yaldızlı zarflar atıyor. Asker beyanname veya başka bir kâğıt zannıyla alıyor. Zarf yırtılınca alev alıyor ve çıkardığı gaz yanında bulunanları zehirliyor. (19)
İnsan öldürmek için daha bakalım neler icat edilecek!